Ölümden Korkuyor Musun?
Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde, ”ölüm” kavramını Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.
Ölüm Korkusu Deyince Akla Ne Gelir?
Bizim aklımıza başta İncil gelir; Çünkü tarihte bu konuda en fazla öğreten, öğretişleri en yaygın bilinen ve yayılan kişi İsa Mesih olabilir. En doğru öğretenin de İsa Mesih olduğuna inanırız. Ayrıca İsa Mesih, tek bir tür ölüm olayını değil; hem fiziksel hem de daha çok ruhsal ölümü vurgulamıştır. Birincisini geçici bir olay olarak, ikincisini ise korkunç ve sonsuz bir olay olarak değerlendirmiştir.
Tabii ki, fiziksel olarak ölmemiz bir gün gerçekleşecektir. O anda acı çeksek bile, bu acı geçicidir. Oysa insanın ölüm olayı karşısında asıl korktuğu şey – hem dünyadan ayrılan hem hayatta kalan aile ve dostları için – bilinmeyen, ölüm sonrasıdır. İnsan en fazla, bilmediğinden korkar.
Ölüm korkusu İncil’in öğretişinde sebepsiz ve yersiz bir duygu değildir. Tam tersine, bu duygunun arkasında çok mühim bir gerçek vardır. İncil şöyle açıklıyor: ”Ölüm günahın ücretidir.” Eğer günahlarımız bağışlanmamışsa ve Tanrı ile barışmış değilsek, ölümden haklı yerde korkarız. İnsanın, günah içinde yaşarken Tanrı’nın adil yargısından korkmaya gerek görmemesi akılsızlık değilse nedir?
Ama Tanrı, ilk insanın günah işlemesiyle, bütün insanlara yayılan ölümü sonsuz bir ceza olarak çarptırmak istememiştir. Bu yüzden, günah etkisiyle zayıf kılınan bizler için İsa Mesih yukarıdan gönderilmiştir.
Duyduğumuz ölüm korkusunun yararı elbette vardır; çünkü Tanrı’nın gönderdiği Kurtarıcı İsa’ya ihtiyaç duymamızı sağlar. Ama Tanrı’nın isteği ölümü ve korkusunu yok edip insana sonsuz yaşam bağışlamaktır. İsa bunu, günahı ortadan kaldıran kendi ölümüyle gerçekleştirmiştir.
İncil şöyle açıklıyor: ”Evet, biz daha çaresizken İsa Mesih, belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi de göze alır. Tanrı bize olan sevgisini şununla kanıtlıyor: biz daha günahkârken, İsa Mesih bizim için öldü.” (Romalılar 5:6-8)
Sorabilirsiniz ki, İsa Mesih nasıl kendi ölümüyle, ölümü yok etti? İsa Mesih, insanın Tanrı’ya değil; Tanrı’nın insan için sunduğu kurban olarak günahlarımızı nasıl bağışlamıştır? İsa’nın mükemmel fedakarlığı benim başarısızlığımı nasıl kaldırabilir? Kabul ediyoruz ki, İncil’in bu gibi sorulara verdiği cevapları anlamak hiç kolay değildir. Çünkü sonsuz yaşama kavuşturan gerçek ve inanç, Tanrı’nın işi ve hikmetidir. Tanrı, kurtuluşunun büyük sırrını bize açıklamazsa, zaten anlamamız imkansızdır! Ama İsa diyor ki, ”Tanrı’dan dinleyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.” (Matta 7:7)
Ölüm Konusunda En Önemli Noktaları Özetlersek:
1) Ölüm, insanın günahının sonucudur. Ölüm olayı sadece fiziksel bir olay değildir. Ölüm, tarih içinde ruhsal bir olay olarak başlamış, ondan sonra insan ilişkilerinde belirmiş, en sonunda da fiziksel olarak tamamlanmıştır. İncil şöyle açıklıyor: ”içinde yaşadığınız suç ve günahlarınızdan ötürü ölüydünüz… Ötekiler gibi doğal olarak gazap çocuklarıydık… Ama merhametli bol olan Tanrı bizi çok sevdiği için, suçlarımızdan ötürü ölü olduğumuz halde, bizi Mesih ile birlikte yaşama kavuşturdu.”
Burada ”ölü” denilen insanlar, fiziksel olarak yaşamakta oldukları halde ruhsal olarak, ”ölü” olanlardır. İncil’de ölüm çok kapsamlı bir olaydır. Hayat da çok zengin ve kapsamlı bir gerçektir. Tanrı’nın bizim için isteği, ruhen ve bedenen sonsuz yaşama sahip olmamızdır. Ama eğer Tanrı’nın lütfuna sığınmazsak, düşündüğümüzden çok daha korkunç bir olay vardır: sonsuz ölümdür. Fiziksel hayat ve ölüm ikinci sıraya gelir.
2) Tanrı’nın isteği, ölümü yok edip insanı sonsuz yaşama kavuşturmaktır. Bu bir masal veya kurgu bilim değildir. Bu Tanrı’nın insana değişmez sözüdür. Tanrı, her düşündüğümüzden çok daha fazlasını yapabilecek güçtedir; zaten İsa ile sonsuzluklar için yapmış bulunuyor, bu müjdeyi insana sunmaktadır.
İncil’de şöyle açıklıyor: ”İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis’i, ölüm aracılığıyla etkisiz hale getirmek üzere insan yapısını aldı. Bunu, yaşamları boyunca ölüm korkusu yüzünden köle olmuş olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. İsa diyor ki, ”Tanrı dünyaya o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.”
3) Bir insan İsa’da olan lütufla bağışlanmaya sahip değilse, ölümden çok haklı olarak korkar; çünkü Tanrı’nın yargısı adil ve sonsuzdur. İsa şöyle öğretti, ”Örtülü olup da açığa çıkarılmayacak, gizli olup da bilinmeyecek hiçbir şey yoktur… Bedeni öldüren, ama canı öldürmeye gücü yetmeyenlerden korkmayın. Hem canı hem de bedeni cehennemde mahvedecek güçte olan Tanrı’dan korkun.” (Matta 10:26-28)
Yerli bir dergide şöyle bir ilanı okudum: ”Ölümü, hayat yolculuğunda size eşlik eden bir dost gibi görmeye başlayabilirsiniz.” Ama günahların bağışlanmasını içermeyen bu gibi fikirlere kanmayın; çünkü Tanrı sizi ölümden kurtarıp yeni ve sonsuz yaşama kavuşturmak istiyor. Tanrı bu kurtuluşu şansa bırakmadı. Bu kurtuluş her insana kesin bir sunuştur. Gerçek yaşama sahip olup olmadığınızı, İsa’yla net olarak bilebilirsiniz.
Günahlarınızın bağışlanmış olduğunu bilebilirsiniz. Eğer bilmiyorsanız, buna kavuşmuş değilsiniz demektir. Çünkü bu bilinçli bir karar ve inançtır. Ölmeden önce, İsa Mesih aracılığıyla Tanrı ile barışmış olduğunuzdan emin olun. Tanrı’nın sevgisini, her an her insan için sonsuz hayatın başlangıcı olan İsa’yla tatmış olun. Çünkü, ”İsa’nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı’nın O’nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.” (Romalılar 10:9).