Ben Benim


Sevgili ziyaretçimiz, bu yazımız İsa Mesih’in 7 kere Ben ile başlayan beyanlarına odaklanan yazı serimizin ikinci yazısıdır.  Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.

Talep Formu

Ben Benim Beyanındaki İlahi Özü Anlamak

Tanrı’nın Musa’ya Bildirisi

Mısır’dan Çıkış 3:14’te dile getirilen “Ben Benim” ifadesi, Yahudi-Hristiyan teolojisinde Tanrı’nın doğasının anlaşılmasında çok merkezi bir zaman olarak görünüyor. Tanrı’nın yanan çalının başında Musa’yla karşılaşması sırasında yaptığı bu açıklama, yalnızca teolojik derinliği açısından değil, aynı zamanda tarihsel sonuçları açısından da çok önemlidir. Bu blog yazısı, bu karşılaşmanın derin önemini araştırıyor; bağlamını, anlamını ve inanç gelenekleri üzerindeki kalıcı etkisini derinlemesine inceliyor.

Ben Benim
Tanrı Musa'ya yanan çalıdan konuşup kimliğini beyan ediyor: "Ben Benim"

Mısır’dan Çıkış 3:14’ün Tarihsel ve Teolojik Bağlamı

Bağlamı Anlamak: Mısır’daki İsrailoğulları

Yanan çalılıktaki karşılaşmayı derinlemesine incelemeden önce, bu sahnenin arka planını anlamak çok önemli. Yusuf zamanında kıtlık nedeniyle Mısır’a göç eden İsrailoğulları, nesiller sonrasında Mısır’da kendilerini misafir değil köle olarak bulurlar. Artan sayıları ve potansiyel güçleri Firavun’un korkusunu körükleyerek onların acımasız baskılarına yol açar. İşte bu acı ve kurtuluş çığlıkları bağlamında Tanrı Kendisini Musa’ya göstermeyi seçiyor ve tek tanrılı dinler tarihindeki en önemli özgürlük hareketlerinden birine zemin hazırlıyor.

Yanan Çalılıktaki Musa: İlahi Buluşma

Mısır kraliyet ailesinde yetişen ama artık Midyan’da kaçak olan İbrani Musa, tükenmeden yanan bir çalıyla karşılaşır. Bu mucizevi işaret Musa’yı kendine çekerek ilahi bir vahiy için zemin hazırlıyor. Tanrı’nın Musa’yı İsrailoğullarının kurtarıcısı olarak seçmesi, Musa’nın yalnızca Tanrı’nın halkının çektiği acılar hakkındaki farkındalığını değil, aynı zamanda O’nun onları kurtarma konusundaki kararlılığını da öğrendiği bu derin konuşmayla başlar.

Kutsal Kitap’tan Alıntı:

Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı. RAB ‘bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. “Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!”

RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi. Musa, “Buyur!” diye yanıtladı.

Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu.

RAB , “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit , Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. İsrailliler’in feryadı bana erişti. Mısırlılar’ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.”

Musa, “Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler’i Mısır’dan çıkarayım?” diye karşılık verdi.

Tanrı, “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım” dedi, “Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır’dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.”

Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?” Tanrı, “Ben Ben’im” dedi, “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’

“İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı Yahve gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım. Git, İsrail ileri gelenlerini topla, onlara şöyle de: ‘Atalarınız İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı Yahve bana görünerek şunları söyledi: Sizinle ve Mısır’da size yapılanlarla yakından ilgileniyorum. Söz verdim, sizi Mısır’da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına, süt ve bal akan ülkeye götüreceğim.’

“İsrail ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Mısır Kralı’na gidip, ‘İbraniler’in Tanrısı Yahve bizimle görüştü’ diyeceksiniz, ‘Şimdi izin ver, Tanrımız Yahve’ye kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım.’ Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadıkça Mısır Kralı gitmenize izin vermeyecek. Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısır’ı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.

Mısır’dan Çıkış 3:1-20

“Ben Benim”: İlahi Beyanı Derinlemesine Anlamak

Musa kendisini kimin gönderdiği konusunda İsrailoğullarına ne söylemesi gerektiğini sorduğunda Tanrı “Ben Benim” diye yanıt verir (Çıkış 3:14). Bu beyan anlam açısından katmanlıdır: Tanrı’nın kendi varlığını, sonsuz varlığını ve bağımsızlığını ifade eder. “Ben Benim” veya “Yahweh” ismi, tamamen kendi kendine yeterli olan, kökeni olmayan ve zamandan bağımsız, ebedi ve değişmez bir doğayı yansıtan bir Tanrı’yı akla getirir.

Dilbilimsel ve Felsefi Boyutları’nda “Ben Benim”

Teolojik Önem: Kendi Kendine Yeten Olarak Yahveh

Bu pasajdan türetilen “Yahve” ya da “Yehova” adı, Tanrı’yı hem Yahudilik hem de Hristiyanlık teolojisinin merkezinde yer alan Mutlak Varlık olarak tanıtılmaktadır. Kendini “Ben Benim” olarak tanımlama, O’nun, tüm yaşamın türediği nihai otorite ve temel rol olarak rolde yer alan yazar.

Sonsuz Varoluş Bildirisi

Aynı zamanda “Ben Olacağım Kişi Olacağım” anlamına gelen da gelebilen İbranice çevirisi, Tanrı’nın özelliklerine dinamik bir boyut kazandırıyor ve O’nun, izleyenlerin yaşamlarında sürekli ve devam eden varlıkları gösteriyor. Ancak sadece Musa’ya Tanrı’nın özgürlüğüne dahil olduğu konusunda güvence vermekle kalıyor, aynı zamanda İsrailoğullarıyla kalıcı bir ilişki vaat ediyor. Ben Benim aslında var olmuş, var olan ve var olacak anlamına geliyor. Tanrı’nın zaman üstü egemenliğini vurguluyor.

“Ben Benim” Yahudi ve Hristiyan Düşüncesi Üzerindeki Etkisi

Yahudi Kimliği ve Kurtuluşu İçin Bir Köşe Taşı

Yahudi halk için yanan çalının başındaki bildiri, kimliklerinin ve inançlarının temel taşı haline geliyor ve Tanrı’nın sonsuz varlıkları ve O’nun onların kurtuluşu ve rehberliğine olan bağlılığını simgeliyor. Bu, Yahudi tarihi boyunca tekrarlanan, Tanrı’nın sadakatini ve ulusal hikayeye sunulmasını temsil eden temel bir motiftir.

Hristiyan Teolojisi Etkisi

Hristiyanlıkta bu pasaj, İncil’de aynı olan “Ben Benim” beyanlarını kullanarak, İsa Mesih’in enkarnasyonunun habercisi olarak görülür. Bu bağlantı, Eski Antlaşma’dan Yeni Antlaşma’ya teolojik bir sürekliliğin belirtilerini çizerek, Hristiyanların İsa’yı Tanrı’nın ebedi mevcudiyetinin somutlaşmış hali olarak anlamasını zenginleştirir.

Sonuç: “Ben Benim”

Mısır’dan Çıkış 3:14’teki “Ben Benim” beyanı, imana ilham uygulamaları devam eden canlı bir gerçekliğin sunarak tarihi anını aşıyor. Tanrı’nın kendini açığa çıkarmasına ilişkin bu bozulma, yalnızca mevcut bilgimizi derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bizi hem zamansız hem de aktif olarak mevcut olan bir Tanrı ile derin bir kalmaya davet ediyor. Bu seride ilerliyor, İsa’nın İncillerdeki “Ben Benim” bildirisi bu ebedi gerçeği yansıtacak ve Tanrı’nın kalıcı doğuşunu ve O’nun insanlıkla ilişkisini vurgulayacak.