Noel Kurgu mu? Gerçek mi ?
Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde Noel’in gerçek mi kurgu mu olduğu konusunu Hristiyan bakış açısıyla inceleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.
Noel Kurgu Mu Gerçek Mi?
Aslında yaşadığımız topraklardaki çoğunluğun benimsediği inanç doğrultusunda, bu sorunun cevabı çok aşikardır. Fakat bazı Müslüman arkadaşlardan duyduklarım karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Çünkü bu arkadaşlar İsa Mesih’in tarihte yaşamış bir kişi olduğunu, ateist inanç sistemini benimseyen kişilere kanıtlayamadığımız konusunda bazı eleştiriler sundular. Bu yazıda, bu konuda yöneltilmiş olan eleştirileri incelemek ve bunlara yanıt vermek istiyorum.
Kutsal Kitap’ın Tarihselliği
İlk olarak ele alacağım nokta Kutsal Kitap’ın, ‘’Tarihselliği’’ olacaktır. Öyle ki, eğer Kutsal Kitap, dini bir kitap olmanın dışında aynı zamanda tarihsel içerikli bir kitap ise, o zaman Kutsal Kitap’ın İsa Mesih konusunda söylemiş olduğu sözler de tarihsel bir gerçek olacaktır.
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, bugün elimizde 5000’den fazla Grekçe el yazması vardır. Bu sayı eski çağ metinleri arasında Kutsal Kitap’ı tarihsel anlamda benzersiz bir konuma getirir. Çünkü Kutsal Kitap metinlerinden sonra en çok kopyası bulunan tarihsel belge, Homeros’un, ‘’İlyada’’ destanıdır. M.Ö. 900 yılında yazıldığı düşünülen bu destanın en erken metinleri M.Ö. 400 yıllarına aittir ve günümüze ulaşan 643 adet kopyası vardır.
Aslında özenli bir şekilde bakıldığında Kutsal Kitap’ın, eski çağ metinleri arasındaki eşsizliği anında göze çarpmaktadır. Kutsal Kitap’ın Yeni Antlaşma olarak adlandırılan kısmının günümüze ulaşmış en eski nüshası – şu an Manchester kentinin John Rylands Üniversitesi Kütüphanesi’nde de korunmaktadır – İncil’in Yuhanna kitabının bir parçasıdır.
Bu Yuhanna kitabının bir parçası olan papirüsün önemini, Kutsal Kitap’ın tarihsel güvenilirliği konusunda çalışma yapmış olan Prof. F.F.Bruce şöyle açıklıyor: ‘’Bu parça, İ.S. 130-140 yıllarında, yani Yuhanna İncil’inin yazılmasından 50 yıl sonra yapılan bir kopyaya aittir. Çok ufak olduğu için Yuhanna İncili’nin metninden ancak küçük bir kısmı kapsamaktadır. Fakat hiç değilse Yuhanna İncil’inin o zamanda mevcut olduğunu ve ilk yazıldığı yerden çok uzaklara yayılmış bulunduğunu ispatlayacak kadarının korumaktadır. Çünkü Yuhanna İncil’i İzmir’e yakın olan Efes kentinde yazılmış, ama parça halinde olan bu kopyası Mısır’da bulunmuştur.’’.
Tüm bunların ötesinde Kutsal Kitap’ı açıp okumuş kişiler, bu kitabın ilahi bir kitap olmasının yanında, belli tarihsel dönemleri içeren ve anlatan bir tarih kitabı olduğu gerçeğini de fark edeceklerdir.
Kutsal Kitap’ın içerisindeki kitapların bazılarının isimleri 1. Tarihler, 2. Tarihler; ilk kilise tarihini anlatan Elçilerin İşleri’dir. Kutsal Kitap’ın tarihselliği ve tarihsel güvenilirliği konusunda araştırma yapmış bazı saygın bilginler, Kutsal Kitap hakkında şunları söylemişlerdir:
“Rahatlıkla şunu ifade edebilirim ki, antik dönemin hiçbir eseri bu kadar hatasız bir şekilde iletilmemiştir.” (William Green, GIOT, 81)
Yeni Antlaşma kitaplarına karşı şüpheci olmak demek, bütün klasik edebi eserlerin kabul edilemez bir duruma düşmesi demektir, çünkü eski çağlardan kalan belgelerin hiçbiri, Yeni Antlaşma kadar iyi bir kaynakça ile desteklenmemiştir.( John Warwick Montgomery )
Arkeolojik Kanıtlar
Bunlara ek olarak Kutsal Kitap’ın tarihselliğini destekleyen diğer çalışmalardan bir tanesi de arkeoloji ile ilgilidir. Kutsal Kitap’ta bahsedilen bilgiler günümüzde arkeoloji ile kanıtlanmıştır ve kanıtlanmaya devam edilmektedir. (1)
Bu konu gerçekte bu kadar basite indirgenemeyecek kadar derin bir konudur. Fakat bu konunun detaylarını burada sunmayacağım. Eğer bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz, vereceğim linkler aracılığıyla bu bilgilere ulaşabilirsiniz. (2)
İkinci olarak, Hristiyan olmayan kişilerin yazılarını sizlere sunmak istiyorum. Bu konu daha önce de bu blogda kaleme alındığı için link vermek sanırım yeterli olacaktır. (3)
Mantıksal Argüman
Üçüncü olarak da mantıksal bir argüman sunmak istiyorum.
Bu kısımda İsa Mesih gerçeğinin, insanların hayatlarındaki etkisi üzerinde durmaya çalışacağım. Sizden biraz düşünmenizi istiyorum. Roma İmparatorluğu’nun tüm dünyaya egemen olduğu dönemde, günün birinde, bir marangoz ortaya çıkıyor ve vaaz etmeye başlıyor. Ayrıca birçok harika mucizeler yapıyor. İnsanlar yaşadıkları yerlerden kalkıp sırf bu adamı görmek için uzun yolculuklar yapıyor. Bu adam, Tanrı’nın Oğlu olduğunu, hatta Tanrı olduğunu iddia etmesinden dolayı çarmıhta öldürülüyor.
Olaylar bundan sonra başlıyor. İsa’nın on iki havarisi ve bir grup kadından oluşan topluluk; bu öldürülen marangozun kendilerine tekrar ve diri olarak gözüktüğünü, ardından göğe; Baba Tanrı’ya döndüğünü ve bir gün ikinci kez gelip dünyayı yargılayacağını duyurmaya başlıyorlar. Sonra onlar, bunları duyururken birçok kişi onların bu öğretisine iman ediyor ve Mesih’i takip etmeye başlıyorlar. Mesih’i takip eden bu topluluğa onları aşağılamak amacıyla Hristiyan ismi veriliyor (Hristiyan kelimesi Grekçe’de Hristos (Χριστός ) kökünden türeyen bir kelimedir ve Antakya civarındaki Mesih yanlılarını adlandırmak için kullanılmıştır). Mesih’e inanan kişilerden inançlarını terk etmeleri, aksi takdirde bunun bedelini hayatları ile ödeyecekleri söylendiğinde; bu kişiler hiç düşünmeden Mesih’e olan bağlılıklarından ötürü hayatlarından vazgeçiyorlar.
İlk önce Elçiler dediğimiz kişilerin – Yuhanna hariç – hepsi ya ters çarmıha geriliyor ya mızrakla ya da kılıçla öldürülüyor. Daha sonrasında diğer Mesih imanlıları öldürülüyorlar. Onların infazları da normal infazlardan çok farklı bir şekilde gerçekleşiyor. Ya yakılıyorlar ya da arenalarda aslanların önüne atılıp paramparça ediliyorlar. Tüm bunlara rağmen, inançlarından vazgeçmiyorlar ve bu durum IV. yüzyıla kadar devam böyle devam ediyor. (4)
Şimdi bir an için durup düşünün. Bugün acaba siz gerçekliğinden emin olmadığınız ya da dahası, hiç yaşamamış hayal ürünü bir kişi için; örneğin Fatih için ya da Muhteşem Süleyman için hayatınızı verir misiniz? Daha doğrusu hayattaki en önemli şey olan yaşama hakkınızdan vazgeçer misiniz?
Tüm bu gerçeklerin ışığında şu sonuca rahatlıkla varabiliriz ki, İsa Mesih bir hayal ürünü olamayacak kadar tarihe etki etmiş, gerçek bir karakterdir. Bir düşünün, Mesih İsa tarihte o kadar güçlü bir etki bırakmıştır ki, tarih dediğimiz şey ikiye ayrılmıştır İ.Ö. (İsa’dan önce) ve İ.S. (İsa’dan Sonra). Aslında sadece tarih değil, ama İsa’ya iman eden kişilerin hayatları da İsa’dan öncesi ve İsa’dan sonrası olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Esen Kalın
____________________
(1) Bununla ilgili detaylı bilgi için: http://hristiyan.net/mcdowell/13.htm
(2) http://hristiyan.net/mcdowell/3.htm, http://hristiyan.net/cevaplar/kkmguvenilirmi.htm
(3) https://www.kutsalkitap.org/tarihsel-belgeler/
(4) Daha fazlası için: http://www.incilturk.com/kutuphane/marangoz5.htm