Günah Nedir?
Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde “Günah” kavramını Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.
Günah Tam Olarak Nedir? Nasıl Tanımlayabiliriz?
Büyük Soru
Günah deyince çoğumuzun aklına, Tanrı’nın kurallarına uymama ya da iyi ve kötü arasında seçim yapma gibi konular gelir. Çoğumuzun günah işleme konusundaki yargıları On Emir’e uymamadır. Hatta bunlardan adam öldürme ve zina gibi günahları büyük; yalan söyleme, yan gözle bakma gibi günahları ise küçük günahlar olarak görürüz. Aslında bu kendimizi aldatmaktır. Günah işleyen herkes günahın kölesi olmuştur ve Tanrı’dan uzaklaşmıştır. Mesih’in dediği gibi:
35 “Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir. 36 Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz.” İncil- (Yuhanna 8:34-36)
Kutsal Kitap tercümesinde günah, “hedefe ulaşamama” manasına gelir. Tabi ki buradaki, “hedef” Tanrı’nın bizim için belirlemiş olduğu standarttır ve İsa Mesih bunu açığa çıkarmıştır. Bu perspektiften bakıldığında hepimizin günahkâr olduğu aşikârdır. Günah yüreklerimizde, ruhumuzda yaralar açar ve içimizde yaşamaya başlar. Yaraların, yani benlikte yaşamanın meyveleri şunlardır; fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. (Galatyalılar. 5:19-21)
Romalılar 3:23’te Elçi Pavlus’un dediği gibi:
“Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.” Bu ayetin ışığında düşündüğümüzde, hiçbirimizin kendisini başkasından üstün görmesi mümkün değildir. Kendi gücümüzle Tanrı’nın gözünde doğruluğu yakalayamayacağımız muhakkaktır. Bu aslında Tanrı’nın öngörüsüdür, ki ancak zayıflığımızı anlayarak Mesih’in çarmıhtaki kurbanlığından gelen aklanmaya güvenelim.
Kutsal Kitap Perspektifi
Kutsal Kitap’ta günah yüzlerce kez tekrarlanır. Aslında tüm Kutsal Kitap Tanrı’nın günaha karşı verdiği mücadelenin öyküsüdür. Günah, Aden Bahçesi’nde şeytanın Adem ve Havva’yı denemesiyle başlar. Sonsuz Kutsal olan ve günaha bakamayan Tanrı, Adem ve Havva’yı Aden’den kovmuştur ve günahın ilk ceremesi çekilmeye başlanmıştır. İnsanlık için düşüş gerçekleşti, ölüm insanlığa günah yüzünden girmiş oldu ve Tanrı’dan koptuk. Yozlaşma, kötülük ve günah artarak devam etti. Yeşaya peygamberin dediği gibi:
“Ama suçlarınız sizi Tanrı’nızdan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O’nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.”Kutsal Kitap – (Yeşaya. 59:2)
İnsanlığı düşmüş olduğu çukurdan kurtarmak için Tanrı kendisine uluslar içerisinden bir ulusu, İsrail halkını seçti. İsrail’i Yasa aracılığıyla bereketlemek, diğer ulusları da İsrail aracılığıyla bereketlemek istiyordu. Musa’ya verilen On Emir ve Yasa’da, bizler günahın neleri kapsadığını öğrendik ve günahın farkındalığına vardık.
Kutsal Kitap’tan aldığımız en önemli ders şudur ki, Tanrı karşısında günahkarız ve Tanrı bunu bilmemizi istiyor. Evet, günahkarız, benlikte yaşıyoruz, Tanrı’yı hayatımızın merkezine koymuyoruz, ne Tanrı’nın ne de kendimizin standartlarına uygun yaşıyoruz. Unutmayalım ki başkasına karşı kusur işlediğimizde, bu ilk önce Tanrı’yı rencide ediyor. Günahlarımızın içerisinde Tanrı’nın huzuruna çıkmaya asla layık değiliz.
“Günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız, içimizde gerçek olmaz. Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır. Günah işlemedik dersek, O’nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz; O’nun sözü içimizde olmaz.” (1. Yuhanna. 1:8-10)
Tövbeye Çağrı
İyi haber şudur ki, günahlarımız içerisinde, bütün çaresizliğimize karşın Tanrı bize Biricik Oğul İsa Mesih aracılığıyla bir tövbe kapısı açmıştır. Günahlarımız yüzünden sapmış olduğumuz hedefe tekrar yüzümüzü çevirirsek, Tanrıoğlu Mesih’in, bizleri kolları açık beklediğini göreceğiz. Evet, Tanrı kurtuluş kurbanını, İbrahim’e dediği gibi kendisinden sağlamıştır.
Bütün Kutsal Kitap boyunca Tanrı’nın, günaha saplanmış ve çocukluğundan beri kötüye meyleden biz insanoğullarını, bu düştüğümüz bataklıktan kurtarmak için verdiği mücadeleyi görüyoruz.
Adem ve Havva ile başlayan bu hikâye, aynı zamanda insanlık tarihinin hikâyesidir. Çağların sonunda yeni bir başlangıç olarak Tanrı kendi özünü taşıyan Biricik Oğlunu insanlık için feda etmiştir. Mesih İsa, bizi sadece günahlarımızdan kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda ölümden dirilerek, günahın meyvesi olan ve insanlığın en büyük düşmanı olan ölüm üzerinde de zafer kazanarak üçüncü gün mezardan dirilmiş ve bizlere sonsuz yaşamın müjdesini vermiştir.
Artık tereddüt etmeyelim ve gerçek hedefe, Kutsal tanrımıza doğru koşalım. Özgürlüğümüz O’ndadır, sevincimiz O’ndadır, sonsuz esenliğimiz O’ndadır. O’na sonsuzluklar boyunca yücelik olsun. Amin!
Esen Kalın.