İsa Mesih ve Kozmolojik Argüman


Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde “Mesih İsa” kavramını Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.

Talep Formu

İsa Mesih ve Tanrı’nın Varlığı

Bu son bölümde varlığıyla, yaptıklarıyla, mesajıyla, özellikle de ölümüyle ve dirilişiyle insanlık tarihine vurmuş olduğu damgayla; Tanrı’nın varlığına ve kişiliğine, bizlere olan sevgisine en büyük delil olan İsa Mesih’den bahsetmek istiyoruz. Bilindiği üzere İncil, Eski Ahit’teki (Eski Antlaşma) Tevrat, Zebur ve diğer peygamber kitapları gibi Tanrı’nın esinlemesiyle, peygamberlerin kendi kelime dağarcıklarını kullanarak, tanık oldukları olayları kaleme almalarıyla oluşmuştur.

Yani tarihsel olarak Hristiyanlığı incelersek ve nasıl ortaya çıktığına bakacak olursak, göreceğimiz şey; İsa Mesih’in 3 sene zarfında etrafında yetiştirdiği bir avuç insanın nasıl acılara, işkencelere ve ölümlere göğüs gererek, Eski Ahit’te ön bildirimlerini okudukları bu şahsın ölümüne ve dirilişine tanıklık ettikleri olacaktır.

Tarihsel olarak incelediğimizde, İsa Mesih’in çarmıha tek başına gittiğini görüyoruz. En yakın öğrencileri dahi bu zorlu ölümden korktukları için kaçmış ve O’nu yalnız bırakmışlardı. Yahudiler, İsa’yı öldürtmekle kendilerine göre sapkın olan bu akımı durdurduklarını, Romalılar ise İsa’yı öldürmekle Yahudilerde olası bir isyanı önlediklerini düşünüyorlardı.

IV. Mesih İsa
İsa Mesih'in hayatı ve çarmıha gerilişi tarihsel bir gerçektir.

Tarihsel İsa

İşte bu noktada tarihçilerin altını çizdiği husus; nasıl oluyor da bu pusmuş, korkup dağılmış olan bir avuç Yahudi, 40 gün içerisinde kuvvet bularak dünyaya dağılıp, işkencelere ve ölüme meydan okuyarak İsa’nın bekledikleri Mesih olduğunu, çarmıhta günahlarına karşılık olarak öldüğünü ve üçüncü gün dirildiğini gördüklerini iddia ettikleridir. Hepsi beraber halüsinasyon mu görmüşlerdir? Halüsinasyon kişiseldir, toplu halde görülmez. İsa Mesih bu 40 gün zarfında sadece bir defa değil, defalarca birçok kişiye, bir defasında da 550 kadar kişiye aynı anda görünmüştür.

Bu insanlar, Yahudi dinindeki kurallardan bıktıkları için daha sade bir din arayışıyla böyle bir yalan uydurmuş olabillirler mi? Ama hangi insan böyle kapsamlı bir yalan uydurabilir ve grup halinde bu yalanın kölesi olabilir? Bu insanların bir liderleri yoktu, Mesih artık yanlarında değildi. Ama onlar dünyaya yayılarak kendi dillerinin döndüğünce bu müjdeli haberi, günahlarımızdan sıyrılma ve sonsuz hayata kavuşma yolunun açıldığını, O’nun adına iman eden hiç kimsenin utandırılmayacağını duyurdular.

İncil Tahrif Edilmemiştir

Bugün ellerimizde olan Yeni Ahit (Yeni Antlaşma) yani İncil kitabının, tarih boyunca asla tahrif edilmediğini açıkça söyleyebiliriz. Bunu iddia edenlerin, hiçbir tarihsel delil öne süremedikleri aşikardır. Aksine İncil’in, elimizde ilk yüzyıllardan kalma orijinal dili olan Grekçe’de 5000’den fazla nüshaları mevcuttur. Bu nüshalar dünyanın birçok müze ve kiliselerinde korunmakta ve sergilenmektelerdir. İnternette, dijital ortamlarda bunlara ulaşmak mümkündür.

Kitabımızın bu son bölümünde Yeni Ahit yazarlarının (İncil, 9 ayrı yazar tarafından yazılmış, 27 bölümden oluşur) dürüst insanlar oldukları ve doğruyu söyledikleri, ince ve hassas bir çalışmayla birinci elden gördükleri ve şahit oldukları bu olayları kayda geçirdiklerinin ispatı olarak on sebep sıralamak istiyoruz:

Tanıklıkların Gerçekliği

1. Kendi haklarında birçok utandırıcı detaylar vermektedirler
2. İsa Mesih’in onlara karşı kullandığı birçok utandırıcı ve zor ifadeleri saklamamışlardır.
3. Yazılarında bildirdikleri birçok tarihsel olayın ve çarmıhın başka kaynaklarla doğrulanması.
4. Kendi deyişleriyle, İsa’nınkileri dikkatlice ayırmışlardır.
5. Yazılarında diriliş hakkında uyduramayacakları olaylar mevcuttur.
6. Yazılarındaki en az 30 halk figürü tarihsel olarak doğrulanmıştır.
7. Çok ince ve hassas detayların verilmesi.
8. Okurlarını, bahsettikleri olayları, hatta mucizeleri dahi doğrulamaları için teşvik etmeleri.
9. Mucizeleri de diğer tarihsel olaylar gibi sade ve düz bir şekilde, halk diliyle ve tanıkları ile beraber aktarmaları.
10. Kendileri de bizzat yaşadıkları ve kutsal olduğuna inandıkları inancı ve uygulamalarını terk ederek, yeni inanca geçtiler. Hiçbir zorlama, işkence ya da ölüm tehdittine karşın inançlarını terk etmemeleri.

İsa Mesih’in insanlığa yaptığı etki, tabi ki sadece o dönem ki öğrencileriyle ve çevresiyle sınırlı değildir. O’nun ve kilisesinin (inanlılar topluluğu) insanlığa kazandırdıkları hakkında binlerce kitaplar yazılmıştır ve yazılmaya devam etmektedir. İnsanlığın en büyük düşmanı olan ölümü yenmiş olan İsa Mesih; bugün, 21. yüzyılda hala insanları ruhsal olarak değiştirmeye, yüreklerinde sonsuzluk için ve yaşayan Tanrı için bir sevinç ve ışık olmaya devam etmektedir. Dediği gibi, O’nun krallığı göklerdedir ve bizleri oraya davet etmeye devam etmektedir.