Peygamber Kimdir? Peygamberlerin Görevi Nedir?


Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde “peygamber” kavramından bahsedeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.

Talep Formu

Peygamber Nedir?

Peygamberler dinlerde çok önemli işlevlere sahiptir. Hristiyanlık, Yahudilik ya da İslam dininde peygamberler çok özel bir konumdadırlar. Peki peygamberler gerçekte kimdir? Peygamber deyince aklımıza neler geliyor? Geleceği görmelerini sağlayan bir tür mistik güçlere sahip bir insan olarak mı düşünüyorsunuz? Peygamber günahsız, kutsal bir kişi midir? Peygamberlerin politik, askeri yetkileri ve güçleri olur mu? Peygamber, bir ülkeyi yöneten yönetici, sultan ya da kral olabilirler mi? Gerçekte peygamber kimdir? Bu makalede peygamber kavramına Hristiyan bakış açısıyla bakacağız.

Peygamber
İlyas Peygamber Kutsal Kitap'ta bahsi geçen en önemli peygamberlerden biridir.

Peygamber Kelimesinin Anlamı

Peygamberler, Tanrı’dan bir mesaj ileten veya Tanrı Sözü’nü öğreten kişilerdir. Ayrıca, bazen Tanrı onlara çağdaşlarına iletmek için gelecekle ilgili bir kehanet vermiştir. Bazı durumlarda, Tanrı onlar aracılığıyla mucizeler gerçekleştirmiştir.

Bir peygamberin birincil işlevi, Tanrı’nın sözünü halkına ileterek Tanrı’nın temsilcisi veya elçisi olarak hizmet etmektir. Gerçek peygamberler asla kendi yetkileriyle konuşmamışlardır veya kişisel görüşlerini paylaşmamışlardır; aksine Tanrı’nın kendilerine verdiği mesajı iletmişlerdir.

Eski Antlaşma’da (Tevrat, Zebur vs.) İbranice: נָבִיא (nabi), “bir pınardan fışkırır gibi fışkırmak” anlamına gelen bir kökten gelir ve Kutsal Kitap’ta peygamber kelimesi için en yaygın kullanılan terimdir. Samuel zamanında başka bir kelime olan רֹאֶה (ro’eh) kelimesi de kullanılmıştır ve kelimenin anlamı “gören”dir. Ro’eh, Samuel’e atıfta bulunarak 7 kez geçer.

Yeni Antlaşma’da (İncil) Grekçe προφήτης: prophétés kelimesi kullanılmıştır. Bu Tanrı’nın iradesinin bir tercümanı veya ilerici anlamına gelmektedir. Ayrıca, προφητεία: prophéteia kelimesi kehanet ya da geleceği görme anlamında peygamberlik sözü anlamında kullanılmıştır.

Kutsal Kitap’ta Peygamberler Kimlerdir?

Kutsal Kitap’ta okuduğumuzda Tanrı bütün peygamberler halka Tanrı’nın sözünü bildirirken aslında her biri farklı spesifik rollere de bürünmüştür. Tanrı peygamberler aracılığıyla birçok yöntem kullanarak farklı amaçlar, temalar, koşullarla iletişim kurmuştur.

Peygamberlerin Çoğu Değişmeye Davet Eder

Peygamberleri büyük kalabalıklara konuşan birer konuşmacı olarak görebiliriz belki ama Kutsal Kitap’a baktığımızda çoğu peygamber bazen 10 kişilik, bazen 3 kişilik gruplara konuşmuştur. Hatta bazen 1 kişiye konuştukları da olmuştur.

Örnek vermek gerekirse Musa, hem bir lider hem de bir peygamber olmak için Tanrı tarafından seçilmişti. Tanrı’nın onu seçmesindeki amaç İsrail halkını Mısır’da, firavunun emrinde kölelik yapmaktan kurtarmaktı. Musa’nın ve kardeşi Harun’un durumuna bakıldığında aslında bir kişi için gönderilmişlerdi: Firavun. Tanrı’nın tüm mesajı aslında Firavun içindi. Firavun’un Tanrı’nın halkını özgür bırakması gerekiyordu.

Firavun reddetti, Tanrı da Musa aracılığıyla çeşitli mucizeler gerçekleştirdi. Bunlar arasında 10 bela da vardı. Firavun’un birkaç insanla değil ama Tanrı’yla uğraştığını anlaması birçok beladan sonra olmuştur. (Mısır’dan Çıkış 7 – 11)

Yunus peygamber ise bir şehir devleti olan Nineve’ye, orada yaşayan halkı uyarması için gönderilmişti. Eğer günahlarından tövbe edip hayatlarını düzeltmezlerse Tanrı tüm şehri yok etmekte kararlıydı. Neyse ki tüm şehir Yunus’u dinledi ve tövbe ettiler. Böylece yok olmaktan kurtuldular.

Davut zamanında Tanrı peygamber Natan’ı Davut’a gönderip bir benzetme aracılığıyla işlemiş olduğu zina ve cinayet suçlarını kendine hatırlatıp tövbeye çağırmıştı. Kral Davut günahlarını kabul edip, tövbe edip yaptıklarının sonuçlarına katlanmayı kabul etmişti. (2. Samuel 12)

Samuel, henüz küçük bir çocukken Tanrı tarafından Baş Kahin Eli’yi, oğullarının işlediği büyük suçlara karşı uyarmak ve tövbe etmeleri için bir fırsat vermek için gönderilmişti. Ne yazık ki bu durumda mesajın ulaştığı kişiler peygamber Samuel’i yani Tanrı’yı dinleyip herhangi bir adım atmayı reddettikleri için öldüler. (1. Samuel 3 – 4)

Farklı Peygamber Türleri Değil, Farklı İnsanlar Vardır

Tanrı farklı durumlarda farklı kişileri kendi sözlerini iletmesi, peygamberlik yapması için seçmiştir.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi Samuel, bir yandan tapınakta kahinlik yaparken aynı zamanda Tanrı tarafından peygamber olmaya da çağrılmıştı. Aynı şekilde peygamber Yeremya da tapınakta bir kahindi.

Ezra, bir yazar ve öğretmenken İsrail halkını Babil sürgününden Kudüs’e getirip onlara kutsal yazıları öğretmek amacıyla Tanrı tarafından peygamber olarak seçilmişti. (Ezra 7 – 10)

Bir kadın olan Debora, İsrail’i yöneten bir hakimken Tanrı onu da bir peygamber olarak seçmişti. (Hakimler: 4)

Musa peygamber ise Mısır prensiydi. Hikayesini okuduğumuzda hayatının bir döneminde çoban başka bir döneminde ise köleydi. Amos ve Elişa çiftçiydi. (Amos 1:1-1, 1. Krallar 19: 15-21)

Bu peygamberlerin arasında belki de en ilginç olanı Balam’dı. Çünkü Balam aslında İsrailli değildi, hatta İsrail düşmanıydı. Buna rağmen Tanrı Balam’ı seçmişti ve Balam da Tanrı’nın otoritesi ve çağrısını kabul etmişti. (Çölde Sayım 22)

Tanrı Bazı Peygamberlere Görümler ve Rüyalar Aracılığıyla Konuştu

Tanrı çoğu zaman peygamberlere direkt olarak konuşmuştur ama bazen de görümler ve rüyalar aracılığıyla konuşmuştur. Yusuf peygamber örneğinde olduğu gibi Tanrı sık sık rüyalar aracılığıyla Yusuf’la konuşurdu. Yusuf aynı zamanda rüyaları yorumlardı (Yaratılış 40 – 42)

Aynı şekilde Daniel peygamber de hem görüm ve rüyalarla Tanrı’yla konuşurdu hem de rüyaları yorumlardı. (Daniel 2: 22-49)

Hezekiel peygamber de İsrail’in tövbe edip yolunu düzeltmezse, Tanrı tarafından yargılanıp Kudüs’ün yıkılacaüını önceden bir görüm olarak görmüştü.

Kutsal Kitap’ın son bölümünü yazan Yuhanna da Tanrı’dan görümler şeklinde dünyanın sonunu anlatan vahiyler almıştı.

Peygamber
Natan Peygamber Tanrı'nın gücüyle Davut'un günahını yüzüne vuruyor.

Bazı Peygamberler Mucizeler Yapmıştır

Bazen peygamberler Tanrı’nın gücü aracılığıyla bazı mucizeler gerçekleştirmişlerdir. Bu mucizeler genelde daha ekstrem durumlarda, özellikle de peygamberin durumunun tehlikeli olduğu durumlarda gerçekleşmiştir.

Örneğin İlyas peygamber aracılığıyla Tanrı birçok mucize gerçekleştirmiştir. En önemli mucizelerinden birisi Tanrı’ya ve sahte ilah olan Baal’e sunulan kurbanlarla ilgili bir tartışmada İlyas peygamberin Tanrı’dan gökyüzünden ateş göndermesini istemiştir. Gökyüzünden gelen ateş hem kurbanı hem de sunağı tamamen yakmıştı. Hatta İlyas peygamber bir dulun tek oğlunu ölümden diriltmiştir.

Bazı Peygamberler Gelecek İle İlgili Peygamberlikte Bulunmuşlardır

Gelecekle ilgili haberler vermek peygamberlerin ana sorumlulukları olmasa bile sanki peygamberlerin asıl görevinin bu olduğunu düşünüyor olabiliriz. Bunun temel nedeni Kutsal Kitap’taki en ünlü peygamberlerin bu özellikleriyle öne çıkmasıdır.

Örneğin Daniel peygamber İsrail halkının Babil’deki sürgününün biteceğini ve halkın tekrar Kudüs’e döneceğini bilmişti. Bunun gibi bazı ünlü peygamberlerin gelecekle ilgili doğru bilgiler verdiğini görebiliriz.

Bu peygamberliklerin en önemlisi İsa Mesih ile ilgili olanlarıdır. Kutsal Kitap’ın başından Yeni Antlaşma’ya gelene kadar bu peygamberlik sözlerinin en önemlisi Mesih’in gelişi ile ilgili olanlardır. Yesaya, Daniel, Ezekiel, Mika, Hoşea, Yeremya, Malaki, Zekeriya gibi peygamberler Mesih’in gelişi, yaşamı, çarmıhta ölümü ve dirilişi ile ilgili peygamberlik sözleri söylemişlerdir.

İsa Mesih İle İlgili Peygamber Sözü

Yeşaya İsa’dan Önce 8. yy’da yaşamış bir peygamberdi. Burada kendisinden 700 yıl sonra gelecek olan Mesih ile ilgili sözlerinin bir kısmına bakabiliriz:

Verdiğimiz habere kim inandı?
RAB’bin gücü kime açıklandı?

RAB’bin önünde bir fidan gibi,
Kurak yerdeki kök gibi büyüdü.
Bakılacak biçimden, güzellikten yoksundu.
Gönlümüzü çeken bir görünüşü de yoktu.

İnsanlarca hor görüldü,
Yapayalnız bırakıldı.
Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı.
İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü,
Ona değer vermedik.

Aslında hastalıklarımızı o üstlendi,
Acılarımızı o yüklendi.
Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını,
Vurulup ezildiğini sandık.

Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi,
Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti.
Esenliğimiz için gerekli olan ceza
Ona verildi.
Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.

Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık,
Her birimiz kendi yoluna döndü.
Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.

O baskı görüp eziyet çektiyse de
Ağzını açmadı.
Kesime götürülen kuzu gibi,
Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi
Açmadı ağzını.

Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü.
Halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden
Yaşayanlar diyarından atıldı.
Onun kuşağından bunu düşünen oldu mu?

Şiddete başvurmadığı,
Ağzından hileli söz çıkmadığı halde,
Ona kötülerin yanında bir mezar verildi,
Ama öldüğünde zenginin yanındaydı. (Yeşaya 53: 1-9)