Çarmıh Gerekli Miydi?
Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde ”Çarmıh Gerekli Miydi?” kavramını Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.
Soru:
Tanrı’nın bizi bağışlayabilmesi için İsa’nın ölmesi gerçekten gerekli miydi? Bizden birbirimizi bağışlamamızı bekliyor, üstelik kimseye bir zarar gelmeden, öyleyse Tanrı’nın bizi bağışlayabilmesi için İsa’nın ölmesi neden gerekli?
Cevap:
İlk önce çarmıhta İsa’nın nasıl bir ölüm yaşadığını göz önüne getirmek istiyorum. İsa Romalı askerler tarafından özel kırbaçlarla kırbaçlandıktan sonra Golgotha tepesine çarmıhını kendisi taşıdı. Bu kırbaçlar birçok koldan oluşuyordu ve uçlarına takılı olan keskin aletler, metal ve kemik parçaları vurulduğunda insan vücudundan parça et koparabiliyordu. Eğer sırt değil karın kısmına denk gelirse karnı deşip bağırsakların dışarı çıkmasına yol açabilirdi. Mesih İsa çarmıha ayaklarından ve bileklerinden çakılarak yerleştirildi. Vücudu saatlerce asılı kaldı. Kan kaybı ve kan yutma söz konusuydu ancak ölüm artık yorulan vücudun nefes almak için kendisini itemeyecek duruma gelmesinden dolayı boğulma sonucu oldu.
Şimdi sorumuza geri dönecek olursak; böyle bir ölüm neden gerekliydi? Şefkatli ve sevecen olan Tanrı bizi basitçe affedemez miydi? Bu soruyu sormak önemli ve özellikle Müslüman arkadaşlardan da bu soruyu sıkça duyuyoruz. Bu sorunun cevabının iki yönü var ve bu iki cevabı verdikten sonra onları birleştirmek gerekiyor.
11. yüzyıl sonunda yaşamış Başpiskopos Anselm’e göre böyle bir soruyu soranlar, gerçekten günahın ciddiyetini yada başka bir deyişle günahın ne kadar ağır bir şey olduğunu anlamamış yada düşünmemişlerdir. Yine buna benzer kinci cevap ise bu soruyu soranların, Tanrı’nın ne kadar Yüce ve Kutsal olduğunu tam anlayamamaları yada göz önünde bulundurmamalarıdır.
Tanrı’nın insanları affetmesi ile insanların birbirlerini affetmeleri, aslında kıyaslanamaz. Evet Mesih bize, birbirimizi affetmezsek affedilmeyeceğimizi anlatan kıssalar anlattı. Dua etmeyi öğretirken, “Göklerdeki Babamız, bize karşı günah işleyenleri affettiğimiz gibi sende bizi affet” demeyi öğretti. Ama bu öğretilerin özü, merhametsiz bir yüreğe sahip olursak, affedilmemizin imkansız olacağıdır.
Ayrıca Mesih bu öğretileri verirken çarmıh O’na sürpriz yada sır değildi. Çarmıhta kanı aracılığıyla birçoklarının canını fidye olarak satın alacağını baştan beri biliyordu. İsa Mesih’e iman ettiğimizde, artık O’nun çarmıhı aracılığıyla affedemeyeceği bir günah yok.
Tanrı’nın affetmesi, günahlı birinin başka günahlı birini affetmesi gibi değildir. Günahımızla zaten Tanrı’ya bir zarar yada ziyan veremeyiz. Tanrı’nın kendisi bizzat günahın tarifini yapan ve kanunları koyandır. Günah ise Tanrı’ya karşı gelmek, baş kaldırmak ve Tanrı’nın Kutsal Ruh’unu müteessir etmektir. Burada sorulması gereken asıl soru, “Tanrı için affetmek neden zor?” değil; ama, “Nasıl oluyor da Tanrı affetmeyi mümkün kılıyor?”dur.
Carnegie Simpson’ın şu sözü çok hoş, “Affetmek, insanlar için vazifelerin en basiti iken, Tanrı için problemlerin en derini”. Tabi ki günah kaçınılmaz çünkü günah asi insanın, mükemmel Tanrı kutsallığıyla çarpışmasından ortaya çıkar. Mükemmel olan Tanrı’nın bu asi ve günahkar insanları affetmesi neredeyse imkansızdır. Bunun nedeni sadece günahımız yada suçumuz değil, Tanrı’nın buna verdiği ilahi sevgi ve öfke reaksiyonudur.
Evet Tanrı sevgidir, ama hatırlamamız gereken şey, bu sevginin kutsal bir sevgi olmasıdır. Her ne kadar günahkar olduğumuz halde Tanrı bizi sevmek ve kabul etmek istese de, aynı zaman da günaha huzurunda izin veremez. Kendi özüne aykırı davranamaz (2. Timoteos 2:13). O zaman Tanrı nasıl yapar da Kutsallığı, Kutsal adaleti ve Kutsal sevgisi incinmeden biz günahkarları huzuruna, affederek kabul edebilir?
Yeşaya’nın dediği gibi, “Nasıl hem doğru hem de kurtarıcı bir Tanrı olabilir?” (Yeşaya 45:21). Tanrı’nın bu kurtarma girişimi, doğruluğuyla uyumludur ve hakperestliğinin bir göstergesidir.
Çarmıhta Tanrı kutsal sevgisiyle İsa Mesih aracılığıyla günahlarımızın cezasını tam olarak ödedi. Bizim hak ettiğimiz yargıyı bize bağışlanma getirmek için kendisi üstlendi. Çarmıhta Tanrı’nın kutsal şefkati de, kutsal adaleti de eşit şekilde tatmin edilmiş, karşılanmış ve barıştırılmış oldu. Çarmıhtan sonra inen Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı, sevgisini kalplerimize oluk oluk indiriyor.
Özet olarak bu konuda yanlış cevap verilmesinin, daha doğrusu yanlış soruların sorulmasının sebebi, insanların; günahın ne kadar ciddi, derin ve kusurlu olduğunu aynı zaman da Tanrı’nın ne kadar kutsal, yüce ve kusursuz olduğunu düşünmemeleridir.
Esen Kalın