Yeni Anlaşma, Elçilerin İşleri ve Vahiy


Elçilerin İşleri

Elçilerin İşleri’nin yazarı, kendi adıyla anılan Luka kitapçığının da yazarıdır. Elçilerin İşleri, Luka kitapçığının devamıdır. Mesih İsa, ölümünden ve dirilişinden sonra elçilerine şu vaatte bulundu:

“Kudüs’ten ayrılmayın, Baba’nın vermiş olduğu ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin. Şöyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruh’la vaftiz edileceksiniz… Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. Kudüs’te, tüm Yahudiye ve Samiriye’de ve dünyanın dört bir bucağında benim tanıklarım olacaksınız.” (Elçilerin İşleri 1:4-8)

Kitapçık, bu vaat doğrultusunda bir araya gelen Mesih inanlılarının, beklenen Kutsal Ruh’u almalarıyla başlar. Bunu izleyen bölümler, İsa’yla ilgili müjdenin Elçilerin önderliğinde Kudüs’ten Anadolu’ya, oradan Roma’ya yayılışını ve inanlıların bu arada gördükleri zulümleri anlatır.

Kudüs’teki ilk topluluk (kilise), yalnız Yahudiler’den oluşuyordu. Ama artık bu müjdenin bütün uluslara yayılma zamanı gelmişti. Ve Tanrı o zaman Elçi Petrus’a özel bir görüm verir. Bu özel vahyin etkisiyle, imanlılar İsa’nın sadece Yahudiler için değil, bütün dünya için çarmıhta öldüğü gerçeğini bütün uluslara yaymaya başlarlar. Bu Tanrısal müjdecilik günümüzde de sürmektedir.

Elçilerin İşleri kitapçığı aynı zamanda, önemli bir karakteri de ortaya çıkarır. Bu daha önce imanlılara zulmeden, İsrail’in din önderleri arasında yer alan ve Saul adıyla anılan Pavlus’tur. Pavlus zulümlerine devam ederken İsa Mesih’in gökten ona görünmesiyle anında tövbe edip müjdeye iman eder. Aynı zamanda İsa Mesih onu şu sözlerle elçilik görevine çağırır:
“Seni, ulusların gözlerini açmak ve onları karanlıktan ışığa, Şeytan’ın hükümranlığından Tanrı’ya döndürmek için gönderiyorum. Öyle ki, bana iman ederek günahlarının affına kavuşsunlar ve kutsal kılınanların arasında yer alsınlar.” (Elçilerin İşleri 26:17-18)

Bunu izleyen bölümler Pavlus’un, aldığı bu çağrıyla müjdenin yayılmasında nasıl gayretle çalıştığını anlatır. Pavlus, mektuplar kısmında yer alan 13 mektubun da yazarıdır.

Mektuplar

Mesih inancının yayılmasıyla birlikte inanlılar topluluğu büyüdü. İsa’nın elçileri, gittikçe çoğalan bu toplulukları ayrı ayrı ziyaret etmede ve yeni yaşam hakkında öğretiş vermede zorlanmaya başladılar. Rab, bu sorunu Elçilerin Mektupları aracılığıyla ortadan kaldırarak günümüze kadar oluşan imanlılar topluluklarına, imanın bu öğretişsel kısmını emanet etti.

Elçiler, Kutsal Ruh’un yönlendirişiyle yazdıkları mektupları topluluklara göndermeye başladılar. İnanlılara öncelikle Mesih’te ne kadar büyük bir ayrıcalığa ve ümide sahip olduklarını açıklayarak onları imanda temellendirip Tanrı’ya yaraşır bir yaşam sürmeye çağırdılar. Derlenip bir araya getirilen bu mektuplar, başlangıçtan günümüze kadar Kutsal Yazılar olarak kabul edilmiştir. Bu mektupları üç kısma ayırarak kısaca açıklamaya çalışalım.

Pavlus’un kiliselere yazdığı mektuplar

Pavlus’un Roma’daki, Korint’deki(I-II) ve Galatya’daki topluluklara yazdığı bu dört mektup, İsa Mesih’in müjdesinin ana hatlarını öğretir. Tanrı’nın Mesih’e iman eden kişilere lütfettikleri ile ilgili derin gerçekleri açıklayan bu mektuplar, ayrıca imanlıları müjdeyi saptıran sahte öğretişler hakkında da uyarır.

“Ben Müjde’den utanmıyorum. Bu, önce Yahudilerin, sonra da Yahudi olmayanların olmak üzere, iman eden herkesin kurtuluşu için Tanrı’nın gücüdür. Çünkü Tanrı’nın insanı akladığı, Müjde’de açıklanır. Aklanma yalnız imanla olur. Yazılmış olduğu gibi, ‘İmanla aklanan insan yaşayacaktır.’” (Romalılar 1:16-17)

Pavlus’un Efesliler, Filipililer, Koloseliler ve Selanikliler’e yazdığı mektuplar ise, iman yaşamının çok yönlü güzelliklerini açıklar. Mesih aracılığıyla yüreklerinde konut kuran Kutsal Ruh sayesinde Mesih’e iman edenler, sarsılmaz bir sevinç ve ümitle, karşılıksız bir sevgi birliği içinde yaşamalıdırlar:

“Böylece eğer Mesih’ten gelen bir cesaret, eğer sevgiden doğan bir teselli ve Ruh’la bir beraberlik varsa, eğer yürekten bir sevgi ve sevecenlik varsa, aynı düşünce ve sevgide, ruhta ve amaçta birleşerek sevincimi tamamlayın” (Filipililer 2:1-2)

Pavlus’un Kişilere yazdığı mektuplar

Pavlus’un aynı zamanda emektaşları olan Timoteos’a (I-II), Titus’a ve Filimun’a yazdığı bu dört mektup, öncelikle kilise içindeki ruhsal düzeni ele alır. Bu kişileri kilise içindeki önderlerin, görevlilerin ve diğer hizmetlerde yer alan imanlıların nasıl olmaları gerektiği konusunda bilgilendirir. Bu mektupların ana fikri kilise içindeki düzendir.

“Tanrı’nın ev halkı, yani yaşayan Tanrı’nın topluluğu içinde nasıl davranmak gerektiğini bilesin diye sana bunları yazıyorum.” (1. Timoteos 3:14-15)

Diğer Mektuplar

Kutsal Kitap’ın diğer mektupları İbraniler, Yakup, Petrus, Yuhanna ve Yahuda mektuplarıdır.
Özellikle İbraniler mektubu, bu mektuplar içerisinde en özel olanıdır. Yazarının belli olmadığı bu mektup, imanlı Yahudi halkını farkında olmadıkları Tanrısal ayrıcalıklar konusunda uyarır. Mektupta, özellikle Eski Antlaşma’ya çok bağlı olan halka, Mesih’in vaat edilen kurtarıcı kimliğini açıklar.

“Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da her şeyin mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir. Oğul, Tanrı’nın yüceliğinin parıltısı ve O’nun varlığının öz görünümüdür. Kudretli sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, göklerde yüce Olan’ın sağında oturdu.” (İbraniler 1:1-13)

Geri kalan yedi mektup, imanlıları iman hayatının çeşitli pratik konularında uyarır. Sıkıntılara göğüs germek, denenmelerin üstesinden gelmek, yetkililere boyun eğmek, ve her yönden imana yaraşır bir yaşam sürdürmek için Tanrı’nın vaatlerini gözler önüne serer.

“Bizi kendi yüceliği ve erdemiyle çağıranın Tanrısal gücü, kendisini tanımamızın sonucu olarak bize, yaşamamız ve Tanrı yolunda yürümemiz için gereken her şeyi vermiştir. Tanrı’nın yüceliği ve erdemi sayesinde bize çok büyük ve değerli vaatler verilmiştir. Öyle ki, dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla Tanrısal özyapıya ortak olasınız.” (2. Petrus 1:3-4)

Vahiy (Esinleme)

Vahiy bölümü Tanrı’nın, Elçi Yuhanna’ya gösterdiği görümlerden oluşur. Bölüm, ilk yüzyılda yaygın olan sembollerle süslü bir yazım türü olan, “apokaliptiktir”. Vahiy bölümü aracılığıyla Tanrı, İsa’nın ikinci kez gelişine dek öğrencilerine başlarına ne gibi sıkıntıların gelebileceğini ve ümitlerini tümüyle İsa’nın görünmesiyle onlara sağlanacak olan lütfa bağlamaları için seslenir. Özellikle İsa’nın geleceği gün yaklaştıkça ortaya çıkacak olan belirtiler ve yasa tanımaz adam olarak tanımlanan (Mesih Karşıtı) dünya lideri açıklanır.

Ama bu bölüm en çok, İsa’nın büyük görkem içinde dünyayı yargılamak ve Tanrı’nın Egemenliğini kurmak için gelişini anlatarak imanlılara teşvik ve dayanma gücü verir. Tanrı’nın her insan için dileği, bölümdeki şu ayetlerde açıkça ifade edilir.
“Ruh ve Gelin “Gel!” diyorlar. Her işiten, “Gel!” desin. Susamış olan gelsin. Dileyen yaşam suyundan karşılıksız alsın.” (Vahiy 22:17)

YENİ ANTLAŞMA’NIN MESAJI

Geçtiğimiz bölümlerde gördüğümüz gibi, günahı yüzünden Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kalmış insanlar için Tanrı’nın planı uyarınca, İsa Mesih günahları bağışlatan kurban olarak çarmıhta öldü ve dirildi. Artık günahlarından tövbe edip Mesih’e iman eden herkesin günahları bağışlanır ve sonsuz yaşama kavuşur. İncil’in, yani iyi haberin mesajı budur.

Esen Kalın.