Barnaba İncil'i ve Gerçekler


Barnaba İncili

Şurası bir gerçek ki, “Barnaba İncili” diye bilinen kitabın Mesih inancıyla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Böyle bir, “incil”in varlığından ilk söz eden kişi John Toland’dır. 1718’de basılan bir eserinde Toland, 1709 yılında Amsterdam’da keşfettiği bir, ‘Yeni İncil’den söz eder ve ekler: “Bu bir Müslüman incili’dir”.

Müslüman dünyası böyle bir incilin varlığından ilk kez, George Sale’in 1734’te basılan Kur’an çevirisi sayesinde haberdar oldu. Sale’in Kur’an çevirisi uzun süre Müslüman yazarların, “Barnaba İncili”ne dair tek kaynaklarıydı.

“İncil”in orijinal dili İtalyanca’ymış!

Barnaba İncili, büyük ihtimalle 16. yüzyılın son çeyreğinde kaleme alınan biri İtalyanca, diğeri İspanyolca yazmaya dayanmaktadır. İspanyolca yazmanın orijinali kayıptır. Bu yazmanın bazı bölümleri günümüze gelebilmiştir. Sale’e göre İspanyolca yazmanın kapağında, kitabın Mustafa de Aranda adında bir İspanyol Müslümanı tarafından İtalyanca’dan İspanyolca’ya çevrildiği yazmaktadır.

Papalık kütüphanesinden çalınmış

Bir rivayete göre rahip Fra Marino bir gün Papa Sixtus V. ile birlikte Papa’nın kütüphanesindeyken, Papa uykuya dalar. Bunun üzerine rahip Marino oyalanmak için elini bir kitaba uzatır. Elini ilk uzattığı kitap, çoktandır aradığı Barnaba İncili’dir. Kitabı bulduğuna öylesine sevinmiştir ki, onu cübbesine gizler ve Papa uyanınca da, ondan izin isteyip bulduğu, ‘hazine’yle birlikte kütüphaneyi terkeder. Rahip Marino, bu incili okuyup Müslüman olur.

Gerçekten de, “Barnaba İncili”nde Hz. Muhammed’in son peygamber olduğu açıkça ifade edilmektedir. Dolayısıyla kimi Müslümanlar bu incilin Kuran’da sözü edilen gerçek incil olduğu kanısındadırlar. Nitekim Kur’an’daki bir ayete göre Hz. Muhammed’in adı hem Tevrat’ta hem de İncil’de geçmekteydi. “Barnaba İncili”nde Hz. Muhammed’ten son peygamber olarak söz edildiğine göre, Barnaba İncili gerçek İncil miydi?

İlk bakışta İslam’ın öğretisini savunduğu izlenimini verdiği için olsa gerek, Barnaba İncili birçok Müslüman tarafından, ne yazık ki ciddiye alınmıştır ve bu durum halen devam etmektedir. Şimdi bu incilin Kutsal Kitap’la hiçbir ilgisinin bulunmadığını, uyduruk ve düzmece bir kitap olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyalım:

16. Yüzyıla Kadar Bilinmiyordu

Barnaba İncili diye bir kitabın varlığı, 16. yüzyıla kadar bilinmiyordu. Aksi takdirde, Müslüman bilginler Mesih inancına ve İncil’e dair yazdıkları eserlerde bu incilden söz ederlerdi. Mes’udi’nin, İbn Kesir’in, Şehrestani’nin, İbn Hazm’ın ve İbn Teymiyye’nin eserlerini incelediğimizde; sadece Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’dan İncil yazarları olarak söz ettiklerini görürüz.

Tarihleri İslam’ın çok öncesine giden Kutsal Kitap yazmaları arasında Barnaba İncili adında bir incile rastlamadığımız gibi, kilise liderlerinin hazırladıkları listelerde de böyle bir ad görememekteyiz.

Yazar, sözde yaşadığı coğrafyadan habersiz

Bu uyduruk incilin yazarının, çok geç bir devirde yaşamış olduğunu kanıtlayan veriler de vardır. Örneğin yazarın başta Filistin olmak üzere sözünü ettiği yerleri tanımadığı anlaşılmaktadır:

“İsa Celile Gölü’ne gitti ve oradan kenti Nasıra’ya gitmek üzere bir tekneye bindi. O sırada denizde öyle bir fırtına patlak verdi ki, tekne az kalsın batacaktı”.

Nasıra herkesin bildiği üzere Celile’de yüksek bir tepenin üzerinde bulunan bir şehirdir. Oysa yazar, Nasıra’nın bir sahil kenti olduğunu sanıyor.

“Allah’ın Ninova’yı yok etmeye karar verdiğini hatırlayın. Çünkü O, bu kentte Allah’tan korkan tek bir kişi bulamamıştı. Bunun üzerine (Yunus) halktan korkusuna Tarsus’a kaçmaya kalkıştı. Fakat Allah onu denize attı. Bir balık (Yunus’u) yuttu ve onu Ninova yakınlarında ağzıyla kıyıya püskürttü”.

Bilindiği üzere Ninova, Asur İmparatorluğu’nun başkenti olup Dicle nehrinin doğu yakasında kuruluydu. Barnaba İncili’nin yazarı ise, Ninova’nın Akdeniz’de bir kıyı kenti olduğunu sanıyor.

İsa Mesih’in hayatından da habersiz

Bu düzme incilin yazarının İsa Mesih’in yaşamı hakkında da pek detaylı bilgi sahibi olmadığı göze çarpmaktadır.

“İsa doğduğunda Pilatus, Hanan ve Kayafa’nın kâhinlikleri döneminde valiydi.”

Bu doğru değildir, zira Pilatus İsa Mesih’in doğumundan 26 yıl sonra vali tayin edilmiş; Hanan milattan altı yıl sonra başkahin seçilmiş; Kayafa ise milattan sekiz yıl sonra başkahinliğe getirilmişti.

Uydurma incilin bir başka yerinde, Mesih’in Davut neslinden değil, İsmail neslinden geleceği, vaadin de İshak’a değil, İsmail’e yapıldığını öne sürülüyor.

Gerçek İncil’i okuyanlar, bunun açık bir yanlış olduğunu kolayca görebilirler. Çünkü Mesih –beden bakımından– Yahuda boyundan ve Davut’un neslindendir.

Meryem’in sancısız doğumu

Barnaba İncili’ne göre Meryem, İsa Mesih’i sancısız bir biçimde dünyaya getirmiştir: “Yusuf, Sezar’ın emrettiği nüfus sayımında adını kaydettirmek için hamile olan karısıyla birlikte Nasıra’dan Celile’nin kasabalarından birine gitti. Beytlahm’e geldiklerinde, orada konaklayabilecekleri bir yer bulamadılar, çünkü (Beytlahm) küçük bir kasabaydı ve çok sayıda yabancı vardı. Kasabayı terkedip çobanların konakladığı bir yere geldiler. Yusuf oradayken Meryem’in doğum anı geldi. Bakire’yi o an son derece parlak bir ışık kapladı ve Meryem, oğlunu acısız dünyaya getirdi”.

Oysa Kur’an, Meryem’in acılar içinde İsa’yı doğurduğunu söylüyor, “Meryem oğlana gebe kaldı; o haliyle uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine gitmeye mecbur etti”.

İsa, “Ben Mesih değilim!” diyor

Barnaba İncili’nin yazarının Müslümanlığı kabul etmiş bir Hristiyan olduğu, İslam dini hakkındaki eksik bilgilerinden kolayca anlaşılıyor. Yazar, Hz. Muhammed’i öveceğim derken, –farkında olmadan– vahim yanlışlara da düşüyor. Bu düzmece incilin yazarı, İsa Mesih’e şu lafları yakıştırıyor:

“İsa itiraf ederek dedi ki:

‘Size doğrusunu söylüyorum; ben Mesih değilim’. Onlar bunun üzerine, ‘Sen o halde Elia mı, Yeremya mı yoksa evvelki peygamberlerden biri misin?’ dediler. İsa, ‘Asla!’ dedi. ‘Sen kimsin?’ dediler, ‘Söyle ki, bizi gönderenlere tanıklıkta bulunalım’. İsa, ‘Ben’ dedi, ‘Yahudiye’de haykıran ve Rabb’in Resulü’nün (Muhammed) yolunu hazırlayın! diyenin sesiyim.’”

Oysa Kur’an açık bir biçimde İsa’nın Mesih olduğunu kabul eder:

“Melekler demişti ki: ‘Ey Meryem, Allah sana, Kendinden bir sözü, adı Meryem oğlu İsa olan Mesih’i, dünya ve ahirette şerefli ve Allah’a yakın kılınanlardan olarak müjdeler.”

Barnaba İncili’nin yazarı incilinde, gerçek İncil’in ilk dört bölümünün aklı sıra bir sentezini yapmaya çalışmış, Mesih İnancı’nın tüm temel öğretilerini İsa Mesih’in ağzından inkar etmekle kalmamış; İsa Mesih’i, İslam’ın tasavvurlarına uygun, Hz. Muhammed’i müjdeleyen bir peygambere dönüştürmüştür. Yazar bu sahtekarlığı yaparken, Vaftizci Yahya’yı tarihten silmiş, daha doğrusu onun rolünü İsa Mesih’e vermiştir. Gerçek İncil’de Vaftizci Yahya, İsa Mesih’in gelişini müjdelerken, bu düzmece incil İsa Mesih’e, Hz. Muhammed’i müjdeletmektedir.

Burada değindiğimiz kanıtlar tüm kanıtların tamamı değildir. Ancak bu sözde incili çürütmek için yeterli kanıtlar sunulmuştur. Tanrı’dan dileğimiz, Barnaba İncili’yle ilgilenen insanların İsa Mesih’e ilişkin, “İyi Haber” olan Gerçek İncil’le tanışmalarıdır.

Esen Kalın

_____________________________________________

Daha detaylı bilgi için:

https://www.kitabimukaddes.com/e-kitap/barnaba-incili-ve-gercekler/

https://www.kutsalkitap.org/makaleler/barnaba-incili-nedir/