Şeriat nedir?


Şeriat Musa aracılığıyla İsrailoğullar’ına verilmiş bir buyruk ve kural sistemidir.
Ahlaki buyrukları (örneğin, “Rab’bin adını boş yere ağzına almayacaksın”), toplumsal kuralları (örneğin, “Adam öldürmeyeceksin”) ve simgesel/şekilsel buyrukları (“Şabat günü kutsal sayarak anımsa”) içeriyor. Şeriat’ın özeti On Emir’dir. (Yasanın Tekrarı 4:13), (Mısırdan Çıkış.20:1-17).

Şeriat ve İnsan

Kutsal Kitap’ta sık sık şu ifade yer alıyor: “Kutsal olun çünkü ben kutsalım.” (Levililer 11:45). Kutsal Kitap’ın bu buyrukları, bu bakımdan Tanrı’nın kutsallığını kısmen yansıtıyor. Adil Tanrı’nın paklığına göre, Şeriatın bütün buyruklarını sürekli yerine getirmeyen lanetlidir (Yas.27:26). Ne var ki hiç bir insan On Emir’i, hatta birinci emri bile yerine getirmiyor, getiremiyor. Şeriatı ilk alan halk, daha ilk günlerde birinci buyruğunu çiğniyor ve Musa bundan dolayı On Emir levhalarını kırıyor (Mısır’dan Çıkış 32:15-16,19). Bu facianın karşısında Musa, ümit bulmak için Allah’ı yüz yüze görmek istiyor. İstediği buluşmada Allah’ın her günahı mutlaka cezalandıran kutsallığını, aynı zamanda da engin ve sonsuz, hesapların ötesinde olan sevgisini anlayınca esenlik buluyor. Şeriatın On Emir’i bir daha levhalara yazabildi. (Mısır’dan Çıkış 34:1-7). Şeriat buna göre ancak Şeriatın dışında olan Tanrı’nın hesapsız engin sevgi ve vaat çerçevesinde doğru anlaşılır. Şeriata dayanarak, onun buyruklarını yerine getirmeye çalışarak hiçbir insan cennete giremez (Romalılar 3:20).

Şeriat ve Mesih

Şeriat insana, yüreğinde iyi bulduğu ama yerine getiremediği bir kural sistemi sunuyor. Çünkü insan nefsten dolayı Tanrı’nın kutsallığından ve yüceliğinden yoksundur (Romalılar 3:23), Şeriatı yerine getirecek güce sahip değil (Romalılar 7:14-20). Şeriat insana o bakımdan kendisinin ne kadar günahkar ve günahkarlığın içerisinde ne kadar çaresiz ve ne kadar cehennemlik olduğunu gösteriyor (Romalılar 3:10-20).

Bu dünyanın meselesinin kurallar, toplumsal ya da siyasi düzenler olmadığını; insanın nefsi olduğunu büyük bir vurgu ile ispatlar. Tevrat’ta bunlar tarihi anlatımlarla gösterilir, Zebur da bunu dile getiriyor (örneğin (Mezmurlar 51:4-5,10,12), Peygamber Kitaplar ise vaatte bulunuyor (örneğin (Hezekiel 11:19-20). İncil’e göre Şeriatın asıl hedefi, insanları doğru bir şekilde eğitmek, Kurtarıcıya ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu göstermektir (Galatyalılar 3:21-24). Çünkü bir insan ancak Şeriatın dışında Mesih’in sunduğu lütuf aracılığıyla aklanabilir (Romalılar 3:21-26).
Şeriat ayrıca şekilsel/ibadetsel buyruklarında da Mesih’e dair ipuçlar içeriyor. Allah bu olguyu Musa’ya açıkça gösterdi (Mısır’dan Çıkış 25:40), (İbraniler 8:5). Onun çarpıcı bir örneği nefs perdesidir.

Şeriatın Geçerliliği ve Tamamlanması, 
Şeriat bir kural ve buyruk sistemidir. İsa Mesih Şeriatı geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldiğini büyük bir vurgu ile söyledi: (Matta 5:17-20). Yalnız Şeriatın gereği yerine getirmek, yine de kuralları yerine getirmeye çalışmakla olmuyor. Örneğin, İsa Mesih Şeriat ile ilgili açıklamasında, bir başkasına şehvetle bakan bir insanın, yüreğinde zina etmiş olduğunu açıkladı (Matta 5:27-30). İnsanın meselesi kuralları yerine getirememesi değil; yüreğinde, kökte kötü olmasıdır. Daha iyi kurallar ya da daha kararlı bir irade değil, yeniden yaratılmış bir yürek lazım. İsa Mesih’in kendisi bu çözümü açıkça belirtti (Yuhanna 3:1-6), kendisinin bu yeni yürekleri yaratabilecek kişi olduğunu ilan etti (Yuhanna 4:14,7:38-39). Bu nedenle Mesih’e iman eden kişinin yüreği, Mesih tarafından Kutsal Ruh ile kökten, yeniden yaratılır ve bu kişi artık Şeriatı yerine getirebilir (Romalılar 8:4). Bir Mesih imanlı yine bir kural sistemi yerine getirmeye çalışmıyor. Mesih’e her an iman ederek yenileniyor. Musa gibi Allah ile yüz yüze kalıp O’nun engin sevgisini semavi evladı olarak derinlikte idrak ederek, karakterinde imanla Mesih’in benzeyişine dönüştürmeye çalışıyor (2 Korintliler 3:18). Bu hayat tarzı vaftiz olayında simgelenir. (Romalılar 6:1-23).

Şeriat’ın simgesel/şekilsel buyrukları Şeriatın anlatımına göre daha derin bir şekilde Musa’ya, dağda gösterilen hakikatın dünyevi bir maketidir (Mısırdan Çıkış 25:40). Şeriat’ın kendisinin, örneğin sünnet buyruğun asıl hedefinin, yürek sünneti olduğunu açıklıyor. Tanrı Kutsal Söz’ünde, bir gün insanların yüreğini sünnet edeceğini ve bu şekilde ancak Şeriat’ın en önemli gereği olan Tanrı sevgisinin insanda gerçekleştirilebileceğini söylüyor. (Yasa’nın Tekrarı 30:6).

Peygamberler kitabında (Yeremya 3:16) büyük bir vurgu ile Şeriatın şekilsel ibadeti için gerekli olan antlaşma sandığının imha edilişi ve bir daha yapılmayışını söylüyor. Çünkü aynı kitapta günahların bağışlanması ve Kutsal Ruh’un verilişi ile gelen yeni bir antlaşma vaat ediliyor (Yeremya 31:31-34). Şekilsel/simgesel buyrukları hakikat olan Mesih’te şekil bakımından son buldu (Koloseliler 2:16-17,20-23).

Örneğin bir Mesih imanlısı için hiçbir nimet lanetli değildir çünkü hepsi göklerden gelmektedir (Markos7:19), (1. Timoteos 4:4-5). İsa Mesih’in açıklamasına göre yemek ile ilgili buyrukların asıl hedefi, insanın içinden gelen nefsin kirliğini işaret etmektir. (Markos 7:14-23).

Esen Kalın.

Kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir.

Talep Formu