İnsanlık bu kadar acı yaşarken Tanrı nerede? Gerçekten bu durumdan hoşnut mudur?
4. Öykünün Devamı
4. Öykünün Devamı – Din ve İsa-Din ve İsa adlı serimizin bu 4. videosunda öykümüze kaldığımız yerden devam ediyoruz. Fakat devam etmeden önce altını çizmek istediğim bir nokta var. Eğer bir önceki videomuzu izlediyseniz, öykünün başlangıcı hakkında birkaç noktanın dikkatinizi çekmiş olması lazım.
Ateist arkadaşlarımla olan bazı konuşmalarımda, bazılarının özellikle yaşadıkları sorunun Tanrı’nın varlığı konusu değil, var olan bir Tanrı ile bu dünyada gördükleri acı sorununu birbirleriyle bağdaştıramadıkları olduğunu söylüyorlar. Eğer Tanrı varsa ve yarattığı dünya bugün gördüğümüz dünya ise ve bizler bile bu dünyadan daha iyi bir dünya hayal edebiliyor isek, bu Tanrı’nın elinden gelen en iyisi bu mudur? Bu kadar acının var olmasına izin veren bir Tanrı nasıl benim sadakatimi ve sevgimi hak edebilir? Bu oldukça yerinde ve doğru bir soru ve genellikle teistlerin verdiği felsefik çıkarımlar da bu soruya maalesef tatmin edici bir cevap vermiyor. Aslında bu soru bir cevap değil, bir çözüm arıyor.
Peki ya hikayenin başı ve sonu savaşın var olmadığı bir dünyayı anlatıyorsa?
Eğer gerçekten şimdiki haliyle dünya Tanrı’nın tasarladığı ve istediği halde ve bu şekilde yaratıldıysa, ben de öyle bir Tanrı’ya inanmak isteyeceğimden emin değilim. İşte bu yüzden İsa’nın iyi haberine baktığımızda bu iyi haberin bir başlangıcı olan bir öyküye ait olduğunu söylemeye çalıştım. İsa’nın vaat ettiklerinin iyi haber olması için kötü bir haberin var olması gerekmektedir. Tanrı ve kötülük sorunu hakkında az önce bahsettiğim gibi bir itiraz duyduğum zaman, sanki bir hikayenin ortasındaki savaş sahnesine bakarak, hikayenin tamamiyle bir savaş öyküsü olduğunu düşündüğümüz aklıma geliyor.
Peki ya hikayenin başı ve sonu savaşın var olmadığı bir dünyayı anlatıyorsa? İşte bu anlamda Hristiyanlığın anlattığı yaratılış ve Tanrı fikrinde bugünkü dünyanın aslında Tanrı’nın yarattığı dünyadan farklı bir yere geldiğini okuyoruz. Yani bugünkü dünyamız aslında ilk var olduğu konumda değil.
Bu yüzden hem çağlar 2 boyunca teologlar, hem de mektuplarında J.R.R. Tolkien, insanlığın ve onlarla birlikte dünyanın artık bir sürgünde olduğunu söylediler. İnsan kendisine gerçek özgürlüğün ne olduğunu söyleyen Tanrı yerine kendi özgürlüğünü kendisi belirlemeye başladığında asıl özgürlüğünü ve Tanrı’yla sahip olduğu ilişkideki en önemli şeyi kaybetti: Yaşamını. Artık insanın başkaldırışı ile Tanrı, onun yaşamasını devam ettirecek varlığını çekti ve bu şekilde insan ile birlikte dünyaya ölüm hakim oldu.
Tabii ki eğer isteseydi, haklı olarak günahın karşılığında bütün insanlığı bir anda yok edebilir, ya da yeniden başlayabilirdi. Fakat yine sevgisinden dolayı insanlığı tamamen yok etmek yerine, onları kurtarmayı seçti. Çünkü Tanrı sonu aslında başlangıcından daha iyi olacak bir hikayeyi gerçekleştirmeye başlamıştı.
Tartışma Blog videolarımız gelecek hafta tekrar devam edecektir.