On Buyruk


Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde, ”On Buyruk” kavramını Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.

Talep Formu

On Buyruk Nedir?

On Buyruk’u incelemekle şu konuda aydınlanabiliriz: On Buyruk kurtuluş aracı değildir. Kurtulanların Tanrı’nın istediği yaşamda büyüyüp gelişmesi için gerekli olan rehberdir. Çünkü hiç kimse yasanın gereklerini yerine getirerek aklanamaz. Yasa sadece günahımızın farkında olmamızı sağlar. Hiç kimse yasanın gereklerini yerine getirecek güce sahip değildir. On buyruğun dokuzunu yerine getirip bir tanesini yerine getiremezsek, yine cehennemi hak ederiz. Hiç kimse mükemmel değildir ve yasaları yerine getirecek güce sahip değildir.

Bizim kurtuluşumuz Tanrı tarafından sağlanan lütuf aracılığı olmaktadır. Yasa artık bizim yüreklerimize yazılmıştır. Yeremya Peygamber aracılığı ile Tanrı bir vaatte bulundu, “İsrail ve Yahuda halkıyla Yeni bir antlaşma yapacağım günler geliyor” diyor Rab…”Ama o günlerden sonra İsrail halkıyla yapacağım antlaşma şudur” diyor Rab. “Yasamı içlerine yerleştirecek ,yüreklerine yazacağım.Onların Tanrısı ben olacağım,onlar da benim halkım olacak.” (Yeremya 31:31-33)

O harikulade gün geldi çattı. Tanrı vaadi yerine geldi! Her inanlıda yaşayan Tanrı’nın Kutsal Ruh’u, Tanrı’nın Yasasını İsa’yı izleyen her imanlının yüreğine yazdı. Aynı zamanda Tanrı’nın sözleri, çağdaş tapınak olan yüreğimize yazılmıştır.
İçimizde yaşayan Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı’nın isteğinin ne olduğunu anlayabilir ve bilebiliriz. Tanrı’nın isteğinin ne olduğunu bilen bizler, bunları yerine getirmek için artık sorumluyuzdur ve yapacak gücümüz de vardır. Vardır çünkü Tanrı’nın Kutsal Ruh’u bizimle birliktedir. Artık zayıf ve güçsüz değiliz. Tanrı’nın bizden ne beklediğini anlamak için Kudüs’teki tapınağa kadar gitmemize gerek yoktur.

Tanrı’nın bize söylemek istediğini anlamak için bir kahine ihtiyacımız yoktur. Tanrı’nın Yasası artık yüreklerimizde yazılıdır. Kutsal Ruh bize bunu en derin bir şekilde öğretmeye hazırdır.

“Tanrı O’nu pek yükseltti O’na her adın üstünde olan adı bağışladı Öyle ki, İsa adı anıldığında göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı’nın yüceltilmesi için İsa Mesih’in Rab olduğunu açıkça söylesin.” (Filipililer 2:9-10)

Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.(Elçilerin İşleri 4:12) On Buyruk geçersizdir ve hükmü yoktur, demek kesinlikle yanlıştır. Ama yasayı yerine getirerek aklanamayacağımız da kesindir. Bu gün yasaya dayanarak aklanacağını düşünen herkes günaha batmış durumdadır ve hiç ümidi yoktur.

On Buyruk Tanrı’nın standartları açısından bizim için de çok önemlidir. Tanrı standartlarının ne kadar yüksek olduğunu bize göstermektedir. Buradaki On Emir bizim yaşamımızın ve Tanrı yolunda yürüyüşümüzün ne kadar yüksek standartları olduğunu bize hatırlatır. Tanrı yolunda yürüyen her kişinin hedefine koyduğu bir yaşam ve yürüyüş rehberi olmalıdır.

Musa’ya Sina Dağı’nda Tanrı tarafından iki taş tablet üzerinde verilen On Emir, Tevrat’ın Mısır’dan Çıkış kitabının 20. bölümünde yer almaktadır:

1. Karşımda başka ilahların olmayacak.
2. Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın, onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin.
3. Yehova’nın, Rab’ın ismini boş yere ağıza almayacaksın.
4. Şabat gününü takdis etmek için onu hatırında tutacaksın. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün efendin Rab’e Sebttir. Sen ve oğlun ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı.
5. Babana ve anana hürmet edeceksin.
6. Öldürmeyeceksin.
7. Zina etmeyeceksin.
8. Çalmayacaksın.
9. Komşuna karşı yalan şahitlik yapmayacaksın.
10. Komşunun evine tamah etmeyeceksin, komşunun karısına, yahut kölesine, yahut cariyesine, yahut öküzüne, yahut eşeğine, yahut komşunun hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin.

Esen Kalın.