Ses Nedir?


Sevgili ziyaretçimiz, bu makalemizde Ses konusunu Hristiyan bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Bizim temel kaynağımız Tanrı sözü olan İncil’dir. Eğer kargo dahil ücretsiz İncil almak isterseniz aşağıdaki linkten formu doldurmanız yeterlidir. Size iyi okumalar diliyoruz.

Talep Formu

1. İnsan Nedir?

Tanrı insanı yaratırken onu, “kendi suretinde” yarattı. (Yaratılış 1:27). Özel olarak onu yaratırken burnuna, “soluğunu üfledi” (Yaratılış 2:7). Soluk üflemek samimi, şefkatli bir dokunuş içeren bir ifadedir. Tanrı kendisi ile insan arasındaki ilişkiyi bu şekilde düşündü. Aynı zamanda bütün dünyayı insanın egemenliği altına koydu (Yaratılış 1:28) ve sadece ona yarattığını anlama (ad verme) kabiliyetini verdi (Yaratılış 2:19-20). Bu bakımdan onu kendinin halifesi yaptı. 

İnsan Tanrı’nın yaratığıdır. Tanrı onu yarattı. Tanrı’nın ve insanın varlığı Kutsal Kitap’a göre birbirinden ayrıdır (Yeşaya 29:16), (Yeşaya 45:9). Çünkü bu anlamda yaratılan, Yaratan’la kıyaslanmaz (1. Samuel 2:2). İnsannın Tanrı gibi olması ya da olabilmesi, Şeytan’ın en önemli yalanıdır (Yaratılış 3:5). ”İnsan Allah’ın tecellisidir, her insanda Allah var, sen Allah gibisin, ya da sen Allah’sın” demesi, Şeytanın ilk söylediği yalanın uzantısıdır.

(Mezmurlar 8:3-4), (Yeyaşa 2:22), (Mezurlar 144:3-4) ayetlerine göre şunu da demeliyiz: İnsan diğer yaratılanlara göre ne ki, Tanrı onunla ilgilensin. Allah onu hesapların çok dışında bir şekilde sevdiğinden, onun bir değeri var.

Tanrı insanları çok sevdiğinden, insanın düşüşünden sonra bile insanlık tarihini bitirmedi. Çünkü başlangıçtan beri O’nun kurtuluş ve Mesih fikri vardı: (Yaratılış 3:15), insanı yaratmadan önce, onu kurtarmak için plan yaptı (Efesliler 1:4). Başlangıçtan beri var olan biricik Oğlunu, insanların günahları için feda etmeye karar verdi (1. Petrus 1:20), (Vahiy 13:8). Bu sayede bir dünya ve insanlık tarihi vardır.

2. İnsanın İçindeki Tanrısal Sesler

2.1. Doğanın Işığı (Romalılar 1:19-21) İnsanlar doğada bir Yaratanın varlığını, yüceliğini ve kendileri üzerine egemen olduğunu idrak ediyorlar. Ama yine de Tanrı’nın kimliğini bilmiyorlar (Yuhanna 1:18), Tanrı onlar için “bilinmeyen” olarak kalıyor: (Elçilerin İşleri 17:23).

2.2. Vicdanın Sesi (Romalılar 2:14-16). Bütün insanlar kendi vicdanları içerisinde Tanrı’nın Yasası’nın gerektirdiklerini biliyorlar. Ancak insanlar olarak bu bilgiye göre yaşamıyor, bildiğimiz doğrulara aykırı yaşıyoruz ve bundan dolayı günahkarız. Tanrı’nın Yargı gününde, ”Biz bilmiyorduk, bundan dolayı suçlu değiliz” diyemeyiz. Hayır her insan doğru bildiklerine aykırı yaşıyor, başka insanları yargılıyor; ama aynısını yapıyor. Ama Tanrı’nın Yasasını bilmek, O’nun kimliğini bilmek demek değildir (Yuhanna 1:9-10|, (Yuhanna 18:37).

Bu dünyada 2000 sene önce yaşayan Nasıralı İsa, Tevrat’ın vaat edilmiş Mesih’i idi. Aynı zamanda her şey O’nun aracılığıyle yaratıldı (Yuhanna 1:3), her şey O’nun için yaratıldı (Koloseliler 1:16-17). Her insan günahlarından, utancından, kötülüklerinden arındırılmayı ve Tanrı ile derin, karşılıksız sevgiye dayalı bir ilişkiye sahip olmayı arzu eder. Her insan içinde derin bir değer hisseder, o değere göre sevilmek ister. Hakikati ararken, Nasıralı İsa’nın ölümü ve dirilişinde sunulan sevgiyi duyduğunda, hakikatin de orada olduğunu sezer. Müjde bu bakımdan insanın vicdanına seslenir (2. Korintliler 4:2).

İnsanları müjdeye götüren şey; mantıklı olması, akla uygun olması ya da duygusal bakımından uygun olması değildir. Müjdenin doğru, günah problemine karşı adil ve merhametli bir cevap vermesidir (Yuhanna 3:18-21). Müjdenin reddedilmesinin arkasındaki en önemli sebep, kötülükten ve özellikle gururundan vazgeçmeyi istememektir.

Her insan içinde sonsuzluk özlemi ile doldurulmuştur. Kendi hayatının varoluşunun ötesine giden bir mana arıyor. Ama o mana kendi imkanlar ile bulamaz.

2.3. Bu Seslerin Değerlendirilmesi

Bu sesler dağıtılmış birer sırdır, kağıt parçası gibi. İnsan onları görürse, duyarsa şaşırır. “İnanılmaz bir değerim var ama bu dünyadaki hiç kimse bana değerime göre davranmıyor”
. “Hayatımın bir sonu var. Ama ben sonsuzluk arıyorum, bir gün yaşamak ve bir gün toz olmakla yetinemem”
. 
“Biri beni tanıyor, biri beni düşünüyor, biri yaşadığım her şeyin arkasındadır”
 der ve aramaya başlar. Bu sesler Tanrı’nındır ve bu sevgi mesajı herkes içindir. Ama şeytan bu mesajı çarpıtarak insanları kandırmaya çalışıyor.

2.4. Bu Seslerin Sınırı

Hiçbir insan Tanrı’nın kimliğini bu seslerden dolayı bilemez (Yuhanna 1:18). Hatta hiçbir insan Tanrı’nın egemenliğini bu şekilde göremez, nefsin egemenliğinden kurtulamaz (Yuhanna 3:3). Hiçbir insan Tanrı’ya sırf bu seslere dayanarak gelemez, yol bulamaz, hakikati bilemez, hakiki hayatını bulamaz, ruhsal ölümden kurtulamaz (Yuhanna 14:6). O’nun için Tanrı kendi Kelamını gönderdi, kendi adını, kimliğini O’nun aracılığıyla bildirdi ( İbraniler 1:1-3), (Yuhanna 1:18).

2.5. Bu Seslerin Hedefi

Ama insan ipuç arıyor, bu sesler insanı Mesih’i aramaya yöneltiyor. Samimi bir şekilde ararsa, verilen o bilgilerin doğrultusunda giderse, Tanrı kişiyi Mesih imanlılarına yöneltecek. Çünkü onlara Mesih’in tanıklığını verme görevini verdi (Elçilerin işleri 1:8) ve bundan dolayı İncil’i yazdırdı (Yuhanna 20:31). Mesih’i bulmak ve O’nun ölümünde (elindeki ve böğründeki yaralar bunları simgeler) günahlardan bağışlama bulmak, bu bakımdan onun öğrencilerini bulmaya bağlıdır (Yuhanna 20:20-23). Kurtuluş ve hakikat belirli bir fikir sistemi ya da ibadet sistemi değildir, çarmıha gerilmiş İsa Mesih’e ve O’nun İncil’de anlattığı kurtuluşa bağlıdır. (Elçilerin İşleri 4:11-12), (Galatyalılar 1:4-8).

2.6. Sesler ve Tanrı’yı Bulmak

Tanrı ve O’nun kimliğini hiçbir insan düşünerek, doğaya bakarak, ibadet ederek bulamaz. Çünkü her insan ruhsal bakımından doğuştan kördür, ruhsal bakımından günahlarından ve Adem’den aldığı günahlı özünden dolayı ölüdür (Efesliler 2:1), (Mezmur 51:5). Tanrı’nın kendisi bir insana şahsen dokunmazsa, şahsen onunla konuşmazsa, o insan Tanrı’yı bulamaz (Yuhanna 6:44-45). İnsanın aklı Tanrı’yı bulmaya yetmez. Müjde doğal insan için bir saçmalıktır (1. Korintliler 2:14). Tanrı bir insanı kendi Ruh’uyla dokunuyorsa, ancak o zaman O’nu bulabilir. O zaman insan, verilmiş olan müjdeyi anlayıp Mesih’i Rab olarak kabul edebilir (1. Korintliler 12:3). İşte hakikati bilmek için insan, Tanrı tarafından Kutsal Ruh aracılığıyla yeniden doğmalıdır (Yuhanna 1:12, 3:3,5). İnsan müjdeyi duyup, İsa Mesih’in adına ve kurtuluşuna iman ederse, yeniden doğar. (Yuhanna 1:12-13,3:16) Bu sürecin içerisinde insanın imanı ve Tanrı’nın Ruh ile dokunuşu iç içedir.

2.7. Kutsal Ruh’un Sesi


Kutsal Ruh’un sesini normal bir insan duyamaz (1. Korintliler 2:14). Çünkü hiçbir insan Kutsal Ruh ile bu dünyaya gelmedi, O’nu ancak daha sonra Mesih’e iman ederek alabilir (Yuhanna 14:16-17). Kutsal Ruh’u veren yalnızca Mesih’tir ve Mesih O’nu ancak çarmıhta günahımızın bedelini ödediği için verebilir (Yuhanna 7:37-39) (Yuhanna 16:7). İsa Mesih’in Mesihliği O’nunla ilgilidir, çünkü O, “Kutsal Ruh” ile vaftiz edendir (Matta 3:11). Tevrat’ın ve Zebur’un yeni ahit vaatlerini bu şekilde yerine getirendir (Mezmur 51:10), (Hezekiel 36:25-27).
 Kutsal Ruh bu bakımdan her Mesih imanlısının, yani yeniden doğmuş olan insanın içerisinde Mesih’in sesidir (Yuhanna 14:16-20), (Yuhanna 10:26-28). Kutsal Ruh’un sesini duyuyorlar ve bazen de zorlarlarsa, Kutsal Kitap’a dayanarak O’nun sesini diğer seslerden ayırt edebiliyorlar, Kutsal Kitap bunun için de verildi (Yuhanna 17:17), (2. Timoteos 3:16-17).

3. Tanrısal Olmayan Sesler


3.1. Şeytan’ın Sesi

Daha önce gördüğümüz gibi, ilk insanlar Şeytanın sesini duyup günaha düştüler. Çünkü onlar Tanrı gibi olmak istediler. Şeytan da onlara öyle bir yalan da sundu. O gün, bugündür. Şeytan her yalanın babasıdır (Yuhanna 8:44). Şeytan’ın yalanları sık sık tanrısal gerçeklerin çarpıtılmasından ibarettir, ilk bakışta dindar gözüken ifadelerdir (2. Korintliler 11:14). Yalanlar aracılığıyla insanları hapseder, yanlış fikirlerin içerisinde barınır (Yuhanna 8:31-32).

Her insan içinde iblisin sesini duyuyor, ama gerçeğini arıyor. Mesih ise Şeytanın eserlerini imha etmek için geldi (Yuhanna 10:10), (1. Yuhanna 3:8).

3.2. Yüreğin Sesleri


Her insanın yüreğinin de sesleri vardır. İnsanın yüreği gençlikten beri kötü ve yanlış fikirler ile doludur (Yaratılış 6:5), (Yaratılış 8:21).
 İnsan her zaman yüreğinde farklı, ters ve aldatıcı fikirleri duyuyor (Yeremya 17:9). Tanrı onu kendi Ruh’uyla ve sözüyle iyileştirecektir (Yuhanna 17:17), (Yeremya 31:31-34). Buna rağmen her yüreğin içerisinde de tanrısal sesler ve fikirler de var, onlara daha önce baktık.

Esen Kalın.